Friday, January 30

maç yazısı


yazıyı bu kadar geciktirmemin sebebi elimin klavyeye gitmemesi. üzgünüm ama bu sefer küme düştüğümüzü kabul ediyorum. taktik teknik konuşmak hiçbirşeyi değiştirmez. kocaelisporun şu anda yapması gereken bir sonraki sezonun takımını oluşturup o takımla oynamaya başlamasıdır. böylece bir sonraki sezon için diri, birbirini tanıyan ve birlikte oynama tecrübesi gibi futbolun en önemli unsurlarından bir çoğubaşarıyla sağlanmış olur. taraftar açısından problemi olmayan kocaelispor tekrar rahatlıkla süper lige döner. ve eğer en baştan 11 kurulmaya çalışılmadan bir bu sezon kurulan iskelet düşüp çıktıktan sonra bozulmadan korunur ve gerektikçe eksikleri giderilirse bugün ki sivasspordan daha iyi noktalara gelinebilir. çünkü bu şehrin potansiyeli sivasınkinin en az 1o katı. maddi veya manevi...

tabi bunlar hayal çünkü bunun gerçekleşmesi için en gerekli şey istikrar. 2 maç kaybedince gönderilmeyecek hocalar. tabii ki hocanında mal olmaması... daha sonra genç bir kadro. murat hacıoğlunun yerine oynayabilecek genç bir oyuncu şart.

yeni transferlere gelirsek sol açıkta oynayan agbetu etkili ve kontra atak futbolunda çok can yakar. forvet oynarsa bir sezonda 10 golün altına düşmesi mümkün değil. ama sol açıkta. togodan gelen ve 2 idman sonunda sağ bek ön libero karışımı oynayan mbsuma (yada ona benzer bişey) çok çok iyi durumda . önünde oynayan uğur bence 1 sezon sonra vazgeçilmez olur ''eğer tribündeki şişman ve götünü zor kaldıran ama her atıtığı yanlış pasta gereksiz homurdanan amcalar olmazsa'' emrah kiraz ve reşad bence ilk yarıdaki stoperlerimizden 2-3 gömlek üstün, taner her zamanki gibi çok etkili yalnız çok çabuk demoralize olan bir yapısı var ilk girdiği 2-3 pozisyonu değerlendiremezse dünyası yıkılıyor ve maçı bırakıyor eğer bir tanesini atarsa hem kendi coşuyor hem takımı coşturuyor...

neyse yazı çok uzun oldu şimdilik bu kadar
he bide uğura tribünden sövenler sözüm site bu çocuk 18 yaşında siz o yaştayken sümüklerinizi silemiyordunuz bırakında çocuk biraz oynasın sonra onun yerine serhat akın bülent bölükbaşı gibi paragöz kaşarlar oynuyor sonra da şikayet ediyosunuz...şişkolar

Turkish PM slams Israel over Gaza campaign


rte'yi oldum olası sevmesemde, katliamda hamasın da sorumluluğu olduğunu düşünsemde ne yalan söyliyim izlerken içimin yağları eridi. sürekli pohpohlanan bu adamlara birinin birşeyler demesi gerekiyordu gitti bizim densiz söyledi anca o söylerdi zaten. bunu iyi anlamda söylüyorm gariptir...

ekşide de politika falan demiş bazılarıda, israil bu katliamı yaparken politika denen mereti ne kadar kullandı ki aynı karşılığı görsün.

o değilde cnn'den aldığım başlık bildiğin fm den çalınmış. slams over falan...

Thursday, January 29

küçük şeylere takılan küçüktür.



-you really think the guy who created heaven and earth, cares what you putting your diagestive track*

gregory house m.d.

hiç alkol kullanmayan bir mormona test için sarhoş olması gerektiğini söylerken.

*gerçekten cenneti ve dünyayı yaratan adamın, sindirim sistemine ne koyduğunu önemsediğini mi düşünüyorsun.

Wednesday, January 28

1 hafta


yahu ne acayip yaşamak felan...

kocaeli 4-0 kazandı ben takımımı yine canlı izleyemedim. izleyenler anlatsın dedim anlatmadılar artık gençlerbirliği maçından sonra cumartesi akşam 7 civarı maç yazısını yollarım. inşallah keyfimiz yerinde olur.

bunları bırakalımda
yahu harbiden
ne acayip vapurlar, binalar, araçlar
ve yaşamak
hiç
ölmeyecekmiş gibi.

Thursday, January 22

70 hours to go back


lost geri döndü...

uzun zamandır beklediğimiz, ya iyice sıktı dediğimiz, farklı dizilere müptela olma arayışına sıkça girdiğimiz günlerden sonra 2 bölüm lost denizden çıktıktan sonra içilen iki şişe su gibi.

spoiler vermeye niyetim yok tez elden izleyin yada bu kadar bekledikten sonra 4 ay daha bekleyip bütün bölümleri beraber izleyin çünkü bu sezona can dayanmayacak gibi...

hayat


uğraş didin farklı şeyler yapmak için
üç kişi ya da beş kişi anlar.

demişler...fazlasıyla insaflı. ben derim ki kimse kendisinden başka hiçbirşeyi anlamaz. Anlar gibi gözükür ama anlamaz, zaten anlamasıda gerekmez.

kırık düşler, aynı yalnızlık
öyle azaldık ve yıprandık ki
kafamız karışık, değişmek zor
dünya yıkılsa anlamazlar

şarkının devamında yola gelmiş morlar. evet dünya yıkılsa anlamazlar.

mor ve ötesi-hayat

Wednesday, January 21

re


şarkıyı her dinlediğimde yukarı taşırım ben bu postu

Destiny, Destiny protect me from the world
Destiny, hold my hand protect me from the world

Here we are, with our running and confusion
And I don't see no confusion anywhere

And if the world does turn, and if London burns
I'll be standing on the beach with my guitar
I want to be in a band, when I get to heaven
Anyone can play guitar
And they won't be a nothing anymore

Grow my hair, Grow my hair I am Jim Morrison
Grow my hair, I wannabe wannabe wannabe Jim Morrison


kimin içinden geçmez ki londrayı yakıp saçları uzatıp jim morrison olmak ahh ahh birde gitar çalabilsem...

şimdi tamda bu havada londra da olabilseydim eğer...

asla eğerle biten cümleler kurmazdım.

Taraftar Sosyal Anketi

Blogu takip edenlerden ve futbol blogu sahibi arkadaşlardan-kendi bloglarında duyurmalarını- ricamdır. Akademik bir araştırma için cevaplanması gereken ve mümkün olduğunca fazla deneğin katılması gereken bir anket var. Sonuçları "Medya ve Devletin, Sporda Şiddet Üzerine Ters Etkileri" başlıklı akademik çalışmaya referans olacak. Ayrıntılı bilgi Taraftar Sosyal Anketi Blog 'da. Herkese teşekkürler.

acetobalsamico dan direk kopyaladım. girin doldurun kafanıza göre

Monday, January 19

mevzuhal.


orta yolu bulduk schakal bu maç lig tv kameramanı olucak. oynat uğurcum olucak. hangisi daha kötü bilemedim...

fazla söze ne hacet

Sunday, January 18

semavi



alacaklarını klübe bırakıp gitti semavi. 500 milyar peşin para alıp 250 milyar alacağı için takımı 15. haftada terkeden serhat akın örneği olmasa semavinin 100 milyarı büyük bir para olarak görülebilir. fakat peşinat olarak inanılmaz paralar saçan basiretsiz yönetimin geçen senenin en iyi adamını komik bir sebepten serbest bırakılması tam anlamıyla fiyasko. tabii az sonra yazacaklarımı okursanız yönetimin kendi açısından fiyasko olmayabileceğini çıkartabilirsiniz.

semavinin oynadığı (hakkını vererek oynadığı) son maç beşiktaş maçı ilk 15 dakikada müthiş bir performans gösteriyor, yanılmıyorsam ilk golün asistini yapıyor ve ikinci golüde uçan kafayla koyuyor. maçın ikinci yarısı kocaelispor tanınmaz halde oynuyor. sonrası hüsran... hemen peşine semavi takımdan bıçak gibi kesiliyor tribünler semaviyi bağırdıkça hoca oyuna almıyor vs vs tabi bu noktada kimsenin aklına bir bit yeniği olabileceği gelmiyor. geçen hafta semavi sözleşmesinin izin verdiği ilk günde alacaklarını takıma bırakarak klüpten ayrılıyor. bunun anlamı tabii ki başka bir klüple önceden anlaştığı fakat hangi klüple? bunun olacağını sizce yönetimin bilmemesi mümkün mü? sorular hızla devam ediyor. peki bu transferin gerçekleşeceğini gören yönetim semaviye 100 milyar verip 500 milyar bonservis almak gibi 5 yaşında çocuğun bile düşünebileceği çakallığı neden yapmıyor? en kötü ihtimalle takım transferden vazgeçse bile en dirençli ortasaha oyuncusunu kaybetmeyecek olmasına rağmen.

benim cevabım basit. 2 hafta önce götünden 4 trilyon alacak uyduran beşiktaşlı başkan şark kurnazlığı peşinde gibi...

son olarak semavi beşiktaşa gider mi gitmez mi bilmem ama şimdiye kadar anlaştığı takıma transfer olmamış olmasının sebebinin olayı soğutmak olduğuna adım gibi eminim. ee bizim millette balık hafizası var.

yeni hoca


haberin biraz geriden geldiğinin farkındayım geç öğrendiğimden değilde olan bitenden iğrendiğimden...

haber şu
Kocaelispor Profesyonel Futbol A Takımı'nın teknik direktörlüğü görevine Erhan Altın getirilmiştir. Erhan Altın'ın yardımcılıklarını Dursun Karabacak ve kaleci antrenörü olarak Şenol Odabaş yapacak.

Kocaelispor Yönetim Kurulu transfer komitesinin yapmış olduğu görüşmeler sonrasında Erhan Altın ile anlaşmaya varılmıştır.

28 Ağustos 1956 Samsun doğumlu olan Erhan Altın, antrenörlük kariyerinde Eskişehirspor, Çanspor, Kocaelispor, Diyarbakırspor, Elazığspor, A.Sebatspor, Ç.Rizespor, Denizlispor ve Bursaspor kulüplerinde görev yaptı.

Kocaelispor.org.tr

buna yapacak yorum yok. bu adamın hayatta en büyük başarısı güvenç kurtar'ın yardımcısı olabilmek ve takımlar küme düşerken 2. adam olmak. inşallah ben yanılırımda bu hoca başarı kırıntısı gösterir bu takımda ve yıllar sonra kocaelisporumu 2-3 pas yaparken görebilirim. ama sanırım ve ne yazık ki bu hocanın bize yapabileceği en büyük kıyak olası başarısızlığı sonunda yönetimide kendisiyle beraber bertaraf etmesi olacak.

hrant


insanların güvercinlere dokunmadığını sandığı bir ülkede güvercin olarak yaşıyordu.

o ülkede kendisi güvercindi evet ama bazıları insan değildi...

2 yıl önce 19 ocak ve diğer faili bariz cinayetler...nedense barizin üstü örtülerek geçiştirilen.

Saturday, January 17

100 yıllık rekabet(!)


100 yıl olmuş''muş'' gs-fb rekabeti. amacım 100 yıllık çınarlara bok atmak değil ama sevmiyorum işte birader sevemiyorum şu takımları. hakem camiasındaki lobileriyle topladıkları sempatiyle anadolu takımlarının emeklerini terlerini çalan takımları sevemedim gitti. 100 yıllık rekabetmiş ne yalan söyleyeyim umrumda değil. birbirleri üzerinden nemalanan medya tarafından fazlaca şişirilmiş bir balon sadece... herbir takımın kendi yazarları hatta kendi medya grupları var, milyonlarca taraftarları var açıkçası türkiyedeki pastanın %70'ine sahipler ve hala doymuyorlar. o kadar kötü yönetiliyorlar ki hala hakemlere federasyonlara ihtiyaç duyuyorlar. o kadar güçlüler ki işlerine gelmeyen federasyonu, mhk'yı deviriyorlar. kendi aleylerinde çalınan her faul infial yaratırken lehlerine 2 haftada bir çalınan yalan yanlış penaltıları görmezden geliyorlar kırmızı kartlarda avuçlarını ovuşturuyorlar. evet bu takımlar birbirine rakip ama çalmak konusunda...

ben galatasaraydan dinci hakan şükür'ün dürüst hakan şükür'ün cumhurbaşkanlığı kupasında ankara'da 118. dakikada kendi bile inanmadığı pozisyonda kendini yere bırakıp ayarattığı penaltıda kupamızı çalarken nefret ettim...''skorbordun üstündeki yazıya dikkat''..

fenerbahçeden ise daha önce kocaelinin şampiyonluğa koştuğu 92-93 sezonunda kocaeli en formda zamanında fenerbahçeyle oynayacak ve beraberlik bile şampiyonluk yolunda büyük avantaj sağlayacakken fe fenerbahçenin 4 oyuncusu cezalı veya sakatken (aykut falan dahil) maçı sikimsonik bir sebeple erteletip daha sonra sakatları iyileşip kendi sahasında hakemin iteklemesiyle 4-0 kazanırken, o zaman takımın yıldızlarından ''satıcı'' bülent uygunla anlaşıp o maçlarda oynamamasını sağlarken ve o sezon galatasarayı şampiyon yaparken nefret ettim...yani bir diğer kupayı çaldığında...hemde sözde rakibine hediye ederken...dedim ya nemalanmak diye pay biçin burdan

kısaca gün gelir medyanın balonları gökçek'in balonları gibi patlar belki fakat içimdeki bu nefret bitmez..afedersin sokayım rekabetine

Wednesday, January 14

dinlerken



kocaelispor adına yazacak hiçbirşey yok olanlada can sıkmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. o zaman müzikten devam edelim. bu sefer tarz farklı. erkan oğur ve ismail hakkı demirci oğlu'nun ayrı ayrı döktürdüğü müthiş türkü...sözleride pir sultan abdal yazınca high shot combo oluyor.


ey benim divane gönlüm
dağlara düştüm yalınız
bu cefayı kendi özüm
pek mail gördüm yalınız

dağlar var dağlardan yüce
dağ mı dayanır bu güce
derdimi üç gün üç gece
söylerim bitmez yalınız

şah'ın ayağına varsam
hayırlı gülbengin alsam
kızıl ırmağa gark olsam
çağlasam aksam yalınız

pir sultan´im hey erenler
erine niyaz edenler
üçler, kırklar, yediler
mürvete geldim yalınız


Gülün kokusu vardı-dağlar

dinleyin efendim.

Monday, January 12

mynet


madem emeğimi görmüyosunuz alın bunu görün der gibi olmuş.

komik şimdi ne diyim:D

Sunday, January 11

transfer politikası


Kocaelispor'un devre arası kampı çalışmalarına, denenmek üzere Fransa'nın Istres FC takımından 40 kez Fransa genç milli takım formalarını giymiş olan 23 yaşındaki Jonathan Bru katıldı.

Jonathan Bru 2 Mayıs 1985 Fransa doğumlu. Fransa 1.Lig takımlarından Rennes'te 2001-2004 yılları arasında forma giyen Jonathan, 2006 yılından beri Istres takımında forma giymekteydi. Toplam 40 kez Fransa U16, U17, U18, U19 ve U21 formaları giyen milli oyuncu Ön Libero (Orta Saha) mevkisinde görev alıyor. 1.80 boyunda ve Fransız vatandaşı.

Kocaelisporumuz, Danimarka 2.Lig takımlarından Kolding FC'den 1988 doğumlu Nijeryalı forvet Akeem Agbetu'yu denemek üzere kampa davet etti. Agbetu bugün yapılan antrenmana çıktı.

10 Mart 1988 doğumlu oyuncu, futbola FC Ebedei takımının alt yapısında başladı. 2005 yılında Danimarka Süper Lig takımlarından FC Midtjylland takımına transfer olan Agbetu burada 2 yıl forma giydikten sonra Danimarka 1.Lig takımlarından Kolding FC takımına 2006-2007 sezonunun devre arasında transfer oldu ve burada yarım sezonda 11 maçta 9 gol daha sonra 2007-2008 sezonunda 27 maçta 11 gol kaydetti.

Agbetu 2007 yılında Kanada'da yapılan U-20 Dünya Kupası'nda da forma giydi.

bunlar kostad.org ve körfez org'daki haber metinleri

e bugüne kadar aklınız neredeydi arkadaş demeden geçemiyorum.getirdin jestroviçi getirdin dusanı getirdin kemali getirdin falani filanı en genci 30 yaşında adamları getirdin takımın düştüğü hale bak en baştan gelseydi bu adamlar belki farklı olmazdı ama en azından daha iştahlı olurlardı. under milli takımlarında oynayan oyunculara dönüş yapmışsın gerçekten tebrik edilecek bir hareket umarım deneme süreciyle kalmazda adamlar çıkar çatır çatır top oynar sende ben bunu neden sezon başından itibaren yapmadım diye hayıflanırsın...neyse zararın neresinden dönülse kardır.

keşke yaş ortalaması 25'in üstüne çıkmayan bir takım kurulsa kentimde..

beni kızdıran nokta şu ki bu transferler genç ve iştahlı oldukları için yapılmıyor. .

parasızlıktan ve ikinci lige düşünce kontenjandan oynayabilsinler diye yapılıyor.

fotograftaki agbetu kaytan bıyıklarına hasta olduğum:D

Saturday, January 10

yazmak ya da yazmamak. yazdığını kendide anlamamak...


yazmak için blogun popüler olup bozo'nun ntsporda canlı yayınlara bağlanmasını bekliyordum ama bunun biraz zaman alacağını anladığımdan bu fikrimden caydım.posta başlarken ne hakkında yazacağımı hiç düşünmeden başlıyorum, artık yazı nasıl akarsa...zaten sIkIcı bi final döneminin ortasında olduğumuzdan sıkıntı bol.kabaca bakıldığında bilgisayar-okul-futbol üçgeninde geçen hayatımızda da sıkıntıdan başka bişey bekleyemeyiz heralde.aslında cidden düşününce ne kadar boktan ya , neyse...bozonun %95 olarak belirlediği düşme ihtimalimize ben biraz daha iyimser yaklaşarak %94 olarak tahmin ediyorum:) başa dönmüş olucam ama (post yazmadaki amatörlüğüme verin artık) hakikaten çok sıkılıyorum.yazılı bi algoritmayı yaşıyo gibiyiz aslında uyu-yemek ye-sınavlara falan gir-arada arkadaşlarınla takıl ki en iyi kısım heralde bu-asla gerçekleştiremeyeceğin planlar yap-tv izle-kız peşinde koş(bu kısmını ben yapmıyorum şahsen teklifleri değerlendiriyorum sadece :) sonra başa dön aynı sırayı tekrarla, şimdilik algoritma bu.ama zaman zaman algoritmayı bozan şeyler oluyo tabi mesela belli bi aralıkta -askere git- askerden döndüktan sonra algoritma bazı değişikliklerle aynen devam , işe gir-işe git-işten dön herkes sana aferim desin çok sevin.aferimleri 2 katına çıakarmak için evlen hatta 4 kat aferim istiyosan daha çok çalış ve çocuk yap.zaten yaş 40 falan olmuştur.emekli oldun falan filan yaş oldu 50.o saatten sonra zaten ne bok yersen ye mutluluk çubuğu falan taktır,viagra iç ya da 50 sene boyunca tekrarladığın algoritmaya bakıp vay a.q. de.şimdi bu satırların yazarına '' e bunları yapmayacaktık da ne yapacaktık be amugagodum'' diyebilirsiniz,haklısınızda ama yine de farklı bişiler düşünmek lazım.aklınıza bişey gelirse haberdar edin beni de.ha bide unutmadan: 3 çocuk yapın lan !

Thursday, January 8

üstad joe


kocaeli için söylenecek çok şey var tribün adına.yıllardır süperligde olmaması sebebiyle pek ses soluk çıkmasada takım tribün potansiyelini hiç kaybetmedi.hatta geçen sene oynanan kocaeli-eskişehir maçından sonra(ki maç süper lige çıkmak için büyük önem taşıyordu) dönemin futbol federasyonu başkası taraftarı çok beğenip ismetpaşada milli maç oynatma kararı almıştı-türkiye şili maçı-

taraftar grubunun adı hodri meydan 1989 yılında kuruldu.logosunda yeşil bir köpekbalığı veya 89 var.çok yaratıcı değil ama idare eder:D ismetpaşa 2 katlı müstakil bir evden yüksek olmamakla beraber hodrimeydan maraton kısmında konuşlanmış durumda.ve bu sezon trabzon dahil gitmediği deplasman yok.önceki senelerde meydan savaşı tadında geçen galatasaray fenerbahçe ve beşiktaş maçları ise bu sene ciddi dostluk havasında geçti.gelen galatasaraylı taraftarlar karşılandı fenerbahçelilere bilet sağlandı ve beşiktaş taraftarıda hodrimeydanı istanbulda karşıladı.kavga gürültü sona erdi diyebiliriz.tabi sakarya ve ''içerdeki maça dikkat'' eskişehir dışında.

eskişehir mevzusu gerçekten ilginç.eskişehir alt liglerdeyken kocaeli taraftarı ile eskişehir tarafarları arasında gerçekten bir kardeşlik ortamı vardı fakat yorumun başında bahsettiğim kocaelideki maçtan sonra eskişehirliler koltukları kırınca ortalık biraz karıştı ve iki takımda süper lige çıkınca eskişehir stadında oynanan maçta eskişehirli taraftarın körfez kümeye diye bağırması dostluğu e yazık ki bitirdi ve muhtemelen burdaki maçta olaylar çıkacak.sakaryayı anlatmam pek mümkün değil çünkü olaya tarafsız yaklaşmam imkansız.sen 1 sene sonra takım kur aynı renkleri seç vs.vs sorunun temeli bu ama büyük kavgalar tabii ki sorunları derinleştirdi.

antalya taraftarı ile bozulması mümkün olmayan bir kardeşliğimiz var.1999 depreminde yardıma koşan kardeşlerimizi hayata dair hiçbirşeyin kalbimizden atması mümkün değil.tekrar teşekkür ediyorum tek tek hepsine.

joe abi yorumlarda yardırın yazdıkça yazın demişsin bende sözünü dinledim :D

son olarak tribün dergi forumlarında bu sezonun en iyi tribünü konusunu gezerseniz genellikle cevapların kocaelispor ve ankaragücü üzerinde yoğunlaştığını görürsünüz.yani hodrimeydan ve gecekondu grupları. sanırım uzun lafın kısası bu olur. umarın yazdıklarım faydalı olur:D

ayrıca bu sezon takımın küme düşme olasılığı %95 civarı (canlı gözle 20 kadar maç izledim) mali sorunlar haricinde oynanan oyundan da bahsediyorum yani.yinede son 5 yediği maçta yağmurlu havada cumartesi günü istanbul olimpiyat stadına 20-25 otobüs taraftar gitti kocaeliden.ikinci yarıda da farklı olmayacağına eminim.derme çatma dandik stadında ortalama 10000 kişiye oynayan takımın bu halde olması gerçekten üzücü.

joe jonese ateşdağlı türkiyede tribün kültürüne dair yorumlar istemiş bende kocaelisporu yazdım ahada bu yazıdaki gibi:

Tuesday, January 6

sınavlar sınavlar


eett 2 haftalık uzun maraton başladı haftaya cumaya kadar dükkanı kapattım. tahminim schakal'da kapatmıştır.gerçi o açmak konusunda da üşengeç. meydan ferata kaldı.

Saturday, January 3

olması gereken

olması gereken olduğundan son iki yazıyı sildim. yazılar yılbaşı faciasını kendilerine malzeme eden dincilere yoğun küfür içeriyordu.

gaste, sana hala ne söylesem az.

bizden olan iyi gerisi cehenneme dimi.

sizin gideceğiniz cennettense cehenneme dünden razıyım.

Friday, January 2

hodri meydan yürüyüşü



videoları buraya koymayı düşündüm ama çeken arkadaşa saygısızlık olmasın ben linkleri veriyorum.en önde en kısa boylu adamda babam, ulan yarın para vermezse ben ona sorucam:D

1.video
2.video
3.video
4.video

gerçekten kalabalık. fazla birşey söylemeye gerek yok bu adam bu saatten sonra para versede -babam değil başkan- benim oyum sefaya.

basra değil izmit


merak kediyi öldürür tatmin dirilritmiş.

kalbimde sadece körfezim yatar
bütün gemiler ise körfezde batar
bu alemde kimse bağlamaz bizi
burası basra değil izmit körfezi

i.b.b. deplasmanında otobüste söyleyip sonrasında unutmuştuk sadece son kısmı aklımızdaydı süper beste valla...not düşelimde bir daha unutmayalım.

duyuru!!!


yazacak çok şeyimiz yok hayata dair fakat yinede, eğer bir konuda yazacaklarım daha önce anlatılmışsa o anlatılanı koymak yeniden aynı şeyleri gevelemekten iyidir. lafı uzatmayalım duyurumuz şudur...

sefil bir nazara geldim nargile içinde duman
baharsız sevişme edasındayım kimsesiz
izah edemiyor durumumu hiçbir argüman
ya bitir bu gelişmeyi kökünden ya da kısa dalga
birşeyler çalsın yine eskisi gibi radyolarda
hani mega hertz filan bazı sırlar veriyordu
metalik sesleri ve bordoları olan saygın adamlar

aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
el tutmak yol açıyor diye hesapsız susmalara
kaldırdık tüm tutuşmaları
yasak kelime oyunu yapmak
yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
artık yağmur sonraları toprak kokmak yasak
tomurcuklanmak günah ve bir insan gözü
yüzünden yüz gün ard arda uyumamak.

kimse ölmesin diye kimsenin aklında
her sevdalı verdiği sözü geri alacak
güneş' i ay' ı hatta hiçbir tabiat olayı
şahit gösterilmeyecek hiçbir sevdaya
ne deniyorsa onu atacak kalp
ve süresi yirmi dört saate çıkarılacak
meskun mahalde ağlamanın
ne verdin de ne istiyorsun yazacak ilkokul fişlerinde
ve her gün her sevişmede veresiye değil
peşin satan kazanacak !

yılmaz erdoğan. okumak zor geldiyse dinlemek kesin çözümdür.