Friday, September 18

geri dönüş


start demenin vakti bolu maçıyla gelmişti ya fazla heyecan yapmayalım diye rölantiye aldık. şimdi vites yükseltme zamanı.

genç takım diye küçümsenen kardeşlerimiz iki haftadır hakettikleri puanları hatta hakettiklerinden daha azını alıyorlar. abilerinden 3 kat fazla koşup her topa saldırıp rakibin dengesini bozuyorlar. ne de olsa tribünden çocuklar bunlar... yürekleri yeter.

yalnız küçük bir sorun var. kocaelispor hep sahasında etkili bir takım olmuştur en kötü zamanında bile. deplasmanda başarılı olabilecek hızlı oyuncularla (kaan dobra,lazarov) destekli bir kadro kurunca da kaçınılmaz olarak ligde üst sıralara oynanmıştı. küçük sorun şu bu takım deplasmanda içeridekinden daha rahat futbol oynuyor. çünkü bu staddaki kocaelispor atağa kalkınca oluşan gürültü (yürü oğlum , hadi oğlum tadında) hep rakibi bozarken şimdi buna alışkın olmayan genç kardeşlerimizi bozuyor aklını karşıtırıyor. bu gürültü bizim en iyi yanımız (bkz. geçen seneki konyaspor maçı). gençler bununla oynamayı öğrenmeli ve bunu baskı unsuru olarak kullanabilmeli diye düşünüyorum.

uzun olmasın okunmaz : ) unutmadan bide tribünler dolsun... çocukların gösterdiği emeğe ayıp oluyor. bize hiç mi hiç yakışmıyor.

No comments: