Wednesday, February 18

rüya


posta kocaelispor'un altyapısında oynarken diye girsem ironik olur ama yalan olmaz. nitekim oynadım. yeteneksizler sınıfında olduğumuz düşünüldüğünden fazla tahammül edilmeden biletimiz kesildi. halbuki bu takımın yıllardır aradığı kan bendim...


otobüslerde hayal kurmaya bayılırım. şu bildiğiniz yeşil otobüslerde çarşı dünyabankası arasında gidip gelirken bindiklerimizden. kimi zaman dinlediğim müziğin etkisinde schakal'la kurmayı hayal ettiğim grubun klibini çekerim kafamda kimi zamanda kocaelispor'un yıldız futbolcusu olurum. ilki ayrı bir post konusu biz hayallere gelelim. kocaelispor maçlarına yıllardır gitme sebebim sahada olabilmektir. hep içimden geçiririm ben olsam ben olsam ben olsam... her insanının yapacağı gibi golü attığım anı hayal etmeye çalışırım. ben atmışım ve takım öne geçmiş hatta son dakikalar hatta küme düşmeme mücadelesi bu hayalin derinliğine göre devam eder. tribüne koşacağım kesin ama ne şekilde beni tanıyan bilir ben o tribüne 80 lerin rock yıldızlarının seyircilerinin üstüne altadığı gibi dalarım. yada olduğum yere yıkılır kalırım büyük ihtimalle hıçkıra hıçkıra ağlarım yeni ve şiddetli bir orgazmın pençesindeki bir kadın gibi... ben bu takımı işte böyle sevdim bunun eksiği fazlası yalanı yok. sanırım tamda bu yüzden iyi futbolcu olamazdım.


schakal'ın mektubuna söyleyeceklerim elbet var. ona bir önceki postta soyut bir şeye nasıl diye soru sorma dedim gitti hayat bir döngü neden,içinden ''nasıl'' çıkarız dedi. eh be koçiz ben sana ne desem ki şimdi.

No comments: