Thursday, September 24

no suprises

çöplük gibi doldurulmuş bir kalp, yavaşça öldüren bir iş, iyileşmeyen yaralar... mutsuz gözüküyorsun, hükümeti devir. bizim dilimizden konuşmuyorlar ve ben sessiz hayatı seçiyorum. karbonmonoksiti sevindirmek için... alarm ve süprizler olmasın... sessiz, sessiz lütfen.

bol bol üç nokta kullanıp kendini önemli hissetmek pek bir moda bizim blogda. ben biliyorum gerisini siz bağlayın der gibi. ama amaç size bağlatmak değil ben ne müthiş biliyorum arkadaş demek.

futbolda yazacak birşey bulamayan bünyenin parmaklarından çıkanlar bunlar. kendime çakarken bile bir artislik çokmüş üstüme. sözlerse thom babanın emaneti. severiz kendisini söylemiş miydik?

çoğul yazarım bağlılık hissederim insanları topluluğu özenle sundu...

1 comment:

Potporicaz said...

thom la konuştum haberler iyi ! baharda burdalar . ( ? )