Sunday, January 18

semavi



alacaklarını klübe bırakıp gitti semavi. 500 milyar peşin para alıp 250 milyar alacağı için takımı 15. haftada terkeden serhat akın örneği olmasa semavinin 100 milyarı büyük bir para olarak görülebilir. fakat peşinat olarak inanılmaz paralar saçan basiretsiz yönetimin geçen senenin en iyi adamını komik bir sebepten serbest bırakılması tam anlamıyla fiyasko. tabii az sonra yazacaklarımı okursanız yönetimin kendi açısından fiyasko olmayabileceğini çıkartabilirsiniz.

semavinin oynadığı (hakkını vererek oynadığı) son maç beşiktaş maçı ilk 15 dakikada müthiş bir performans gösteriyor, yanılmıyorsam ilk golün asistini yapıyor ve ikinci golüde uçan kafayla koyuyor. maçın ikinci yarısı kocaelispor tanınmaz halde oynuyor. sonrası hüsran... hemen peşine semavi takımdan bıçak gibi kesiliyor tribünler semaviyi bağırdıkça hoca oyuna almıyor vs vs tabi bu noktada kimsenin aklına bir bit yeniği olabileceği gelmiyor. geçen hafta semavi sözleşmesinin izin verdiği ilk günde alacaklarını takıma bırakarak klüpten ayrılıyor. bunun anlamı tabii ki başka bir klüple önceden anlaştığı fakat hangi klüple? bunun olacağını sizce yönetimin bilmemesi mümkün mü? sorular hızla devam ediyor. peki bu transferin gerçekleşeceğini gören yönetim semaviye 100 milyar verip 500 milyar bonservis almak gibi 5 yaşında çocuğun bile düşünebileceği çakallığı neden yapmıyor? en kötü ihtimalle takım transferden vazgeçse bile en dirençli ortasaha oyuncusunu kaybetmeyecek olmasına rağmen.

benim cevabım basit. 2 hafta önce götünden 4 trilyon alacak uyduran beşiktaşlı başkan şark kurnazlığı peşinde gibi...

son olarak semavi beşiktaşa gider mi gitmez mi bilmem ama şimdiye kadar anlaştığı takıma transfer olmamış olmasının sebebinin olayı soğutmak olduğuna adım gibi eminim. ee bizim millette balık hafizası var.

No comments: