Sunday, September 28

türk mimarisi


fotograf 19 mayıs kutlamalarından...Aslında dikkati çekmek istediğim nokta tribünlerdeki direkler.Sanıyorum romalılar collesium'u inşa ederken bile bu kadar direk kullanmamışlardır.Bir türlü anlam verememişimdir şu direklere.2008 yılındayız, avrupada futbol; içinde alışveriş merkezleri olan , altından yol geçen , insanların futbolun bir işkence değilde eğlence olduğunu algıladılarıkları mekanlarda oynanıyor.Stadlarda demedim çunku ismetpaşa stadı ile bu mekanları aynı kategoriye koymak haksızlık olur.

Açıkcası elimizde biletimizle birbuçuk saat sıra beklemeye, 1 metrelik dev direklerden arda kalan açıdan maç izlemeye , deniz tarafı kalearkasında duran(sahadaki) bayrak gönderine anlam veremiyorum....Başkan serhanı 1 maçlığına o direklerin arkasından maç izlemeye davet ediyorum.Elin oğlu kornerde topçusunun sırtını sıvazlarken (premier lig) biz kapalı!!tribünlerimizde yağmurdan korunmanın formüllerini arayaduralım... o direkler götünüze girsin kocaeli yönetimi...

bence bu stad mimar sinan'ın torunlarına hiç yakışmıyor hiç...

1 comment:

bozo said...

işin ilginç tarafı ise maraton dediğimiz dikeyde üniversite amfilerinden daha az sıra koltuğu olan tribünümüzde yapılan çalışmadan herkes şikayetçiyken 6-7 yıl sonra daha kalın direklerle deniz tarafı kale arkanın kapatılmas trajikomik gerçekten

lise son sınıfta optik gören insanlar sözüm size 30 cm kalınlığında bir direğe 3-4 metre uzakta olduğunuzu düşünün size ortalama 50-60 metrede oynanan maçın ne kadarını göremezsiniz hani bu görüntü kaynağına ışık tutma hesabıyla düşünürsek

şimdi kimse bunu hesaplamaz bende hesaplamamda çok rahatsız edici olduğu kesin.

süper nokta süper yazı:D