Saturday, March 14

burası basra değil izmit körfezi lalala


yolculuğun ilk anından itibaren eğlence vardı. izmit istasyonundan trene binerken, kartal istasyonundan geçerken, söğütlüçeşmede indiğimizde ve stadın içinde herkeste galatasaray maçı tekrarlanır mı havası var...blogumuzun sloganı olan tezahüratla her taraf inliyor..birde mesafelerin farketmediğinden bahsediyoruz ki o da neresinden baksan samimi neresinden baksan doğru.

maç başladığında oyuna ekstra motivasyonla çıkan akeem lugano'ya(!) bizim yarı sahada pres yaparken düşürünce içimizden eyvah çektik. çünkü o bölgeden alex içeriye inanılmaz ortalar yapabilen bir futbolcu hocamız bunun önlemini almıştı bütün takım ceza sahası içinde yerleşti tabii bu sırada bomboş olan carlos cezayı kesti. maçın başlamasıyla sanki ev sahibi taraftar gibi bağırırken bir anda sesimiz kesildi fakat çabuk toparlandık. takım ilk yarı 1 tanesi çok net olmak üzere 3-4 pozisyona girdi. bence bundan daha önemli olan şey ise fenerbahçeyi yarısahasına hapsedip onların cezasahası ve ortasaha yayı arasında 6-7 pas yapabilmemizdi. golden sonra sadece deniz'in bitik şutunda heyecanlanabildi fener tribünleri o derece çaresiz durumdaydılar. arkası ikinci yarı pozisyonsuz devam eden maçta adem'in yaptığı muz orta ve 1.60'lık cesar'ın kafa vuruşu. arkası zaten bizim bulunduğumuz yer yandı sanırım. aşağı atlayanlar direklere tırmananlar sağa sola koşup sarılanlar... hayat varsa umut vardır demişti aceto türkiye avrupa şampiyonasında mücadele ederken bizde umut yoksa hayat yok diyelim ve videolarla postu kapatalım.


not: gfb 'li arkadaşlara misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz sağolsunlar varolsunlar. polis yine her zamanki gibi polisliğini gösterdi orası ayrı...

1 comment:

bozo said...

videolar telefondan olduğu için çok kalitesiz olmuş ya neyse artık..ses temiz