Friday, December 19

tried to say


hastalığın çoğu kişiyi vurduğu şu günlerde bende payıma düşeni aldım. bugün ağzımda limon tadıyla uyandığımda herşeyin yerli yerinde olduğunu farkettim. fakat sadece 2 rengi algılamaya başlamıştım. en başta iyi oldu bu diye düşündüm çünkü insanların renklere ihtiyacı olmadığına dair saçma bir tezim vardı. şimdi sadece 2 rengi algılayabilirken düşündüm ki insanların nasıl birşeye benzediğini bile bilmediği mevzularda tezler uydurması ve bunun sırtından bilgili gözükme çabaları çok acıklı...pathetic daha uygun gidecek acıklı yerine çünkü acıklı pek karşılamıyor bu meretin anlamını.

insanların söylediklerini dinlemek çok mantıklı değil çünkü herkesin söylediğinin altında birde söylemek istediği var. direk niyetini belli etmek doğal olması gerekirken günümüzde dobralık olarak adlandırılıyor.e durum buyken insanlara bir çiçek dürbününden bakmak gerekiyor. işte o çiçek dürbününden insanlara bakarken herkesi aynı görmeye başladım çünkü sadece iki rengi algılamaya başlamıştım. korktum ve uyudum...akabinde bir rüya gördüm. renkliydi. ne kadarda özlemişim renkleri dedim rüyamda kendimi yukardan izlerken. uyandığımda tekrar herşey eski karışıklığına büründü ve renkler geri geldi.

önce çok sevindim sonra hayat eski sıradanlığında devam etti...

No comments: